Otomobillere ilgim var olduğu beni tanıyan herkes bilir. Uzun zamandır d sınıf otomobilleri (orta sınıf otomobiller) inceliyorum. Fazla değil bunda 3-4 sene önce filmlerde görebileceğimiz e sınıfı ve üzeri otomobillerde olabilecek rüya donanımları şu an d sınıf araca birçok marka veriyor. Ekonomik kriz ve rekabetinde etkisiyle d sınıfı otomobiller 40.000 liraya kadar düşeni var. İncelediğim beğendiğim birçok marka var. Gönül isterdi ki hepsini şöyle en az 10.000 km sürüp tam olarak yazmaktı. Sadece galerilerde incelediğim ve internette edindiğim bilgilere dayanarak biraz yorum yapacağım. Fiyat aralığı 45.000-80.000 lira olan bu araçlarda ben 60000 lira civarındaki modelleri hakkında yazacağım. Çünkü araçların üst modelleri 150.000tl’yi deviriyor. Bu da her ne kadar d sınıfı araç konseptinde olsa da e sınıfı araç fiyatlarına geliyor.
Opel Insignia
Uzun zamandır takip ettiğim bir araç. Kişisel zevkler farklıdır ama burada kıyaslayacağım arabalara göre en havalı duranı bu bana göre. Ülkemiz insanlarında d sınıfı araçlar hep orta yaşlı (40 üstü) arabası olarak görünür. O yüzden Insignia’nın dizaynı bu tür düşünen kişilere uygun gelmiyor. Çünkü Insignia daha çok d sınıfı geniş araç isteyen gençler için dizayn edilmiş. Bazı kişiler Insginia’nın içi dar geliyor. Çünkü araç daha sportif durduğundan iç hacimden kısıtlamalar yapılmış. Ama emin olun ki obez değilseniz arabanın içi rahatlıktan uykunuz gelecek kadar geniş. Açıkçası beni çok etkiledi. Zaten 2009 yılını arabası seçildi. (Flashback hızında bir komplo teorisi: Belki de GM’un bulunduğu dar boğazdan kurtulması için yapılmıştır. Zaten GM’un Opel’i satmak istemesi insanın biraz da düşündürüyor.) Euroncap’tan 5 yıldız almış bir otomobil. Araçta yok yok. 60.000 liraya satılan Opel insignia hb 1.6 cosmo modelinde dikkatimi çeken en güzel özellik navigasyonun olması.
Opel insignia’yı işçilik olarak incelediğimde, incelediğim model 2.0 dizel cosmo modeli idi, arabanın işçiliği d sınıfı araç kalitesini veriyor. Malzeme kalitesi de iyi. Öyle ki arabanın kapı panzutlarında, gösterge panellerinde kullanılan yumuşak kaplama arabayı şık gösteriyor. Bagaj pistonlarının araba içine saklanması, kaputun hidrolik sistemle açılması, yeni teknoloji koltuk kumaşlarının hiçbir şekilde kir leke tutmaması gibi çok hoş özelliklere sahip bir araç. Ön koltukların rahatlığı, direksiyon simidinin kalınlığı ve göstergelerin sürücüye konumlandırılmaları sürücüye spor bir hava veriyor. Özellikle navigasyon paketi ile BMW’de bulunan i-drive sisteminin artık orta sınıf bir arabada görmek çok güzel.
Arka tarafa üflemeyi hem orta konsoldan hem koltuk altlarından yapabiliyor. Ayrıca kaput altına baktığımız zaman motorun çamurlanmaması için kapatabildikleri yerli sacla kapatarak motorun pislenmesini engellemişler. Hem motorun arkasında hem kaputta ses yalıtımı için gerekli yalıtımı sağlamışlar.
Aslında arabanın övülecek çok daha fazla yanı var. Arabanın sağında solunda punto izi görmedim. Kaynak izleri yok. Kapı çeperlerindeki lastik contalar temiz yapıştırılmış ve malzemesi iyi. Buna rağmen Türkiye’de satılan 115bg eski teknoloji motor yaşını belli ediyor. Her ne kadar turbo 1.6 180bg motor seçeneği de olsa ya 5.000 lira bayılacaksınız ya da daha düşük konfigürasyonlu bir modeli seçeceksiniz. Bakmayın böyle dediğime Opel Insignia’nın en düşük modeli bile sınıfındaki birçok araçtan daha fazla özellik sunuyor. 1.6 115bg performans tutkunlarını tatmin etmeyecektir. Performansın sınırı olmadığından ben bu tür özelliklere bakmıyorum. Benim dikkatimi çeken rakiplerine göre şehir içi 100km’de 10.3 litre yakıt kullanması. Rakipleri daha güçlü daha yeni teknolojili motorlarda daha az yakıt harcıyorlar.
Kısacası Opel Insignia benim favorim. Tabi ki araç daha yeni çıkmış. Opel Vectra’nın yerini almış bir araç. Zamanla tüm eksikleri, hataları ortaya çıkacaktır. Ama yinede 1. nesil bir araba modeline sahip olmanın zevki de başka.. Umarım birgün bir tanesine sahip olurum.
Bir cevap yazın